Astronomi Nedir
İnsanoğlu varlığından beri Ay’ı, Güneş’i ve gökyüzünde gerçekleşen olayları her zaman merak etmiştir. Bu merak insanları çeşitli gözlemler yapmaya itmiştir. Bu gözlemler sonucunda Çinliler, Babiller ve Mısırlılar Güneş ve Ay’ın hareketlerinden yararlanarak bir takım takvimler geliştirmişlerdir. Bütün bu çalışmalar “gök cisimleri ve gök olaylarını inceleyen bilim dalı” olarak tanımlayabileceğimiz astronominin temelini oluşturdular. İnsanoğlunun evreni anlama merakı, bilimsel çalışmalara ön ayak olmuş ve astronominin en eski bilim dallarından biri olmasını sağlamıştır. İlk çağda insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılamak için gerçekleştirdikleri Ay ve Güneş gözlemleri astronominin temelini yaratır. Astronomi üzerinde yaşadığımız yeryüzünün varoluş sürecine ışık tutarken aynı zamanda evreni anlamamızı sağlar.
Astronominin Tarihi
Babiller
Fırat ve Dicle nehirleri arasında bugünkü Irak topraklarında kurulan bu medeniyet gök cisimlerini inceleyip kil tabletler üzerine kaydetmişlerdir. Ay ve Güneş hareketlerini incelediklerini ve hava durumu kaydı tuttuklarını bu tabletler sayesinde anlayabiliyoruz. 18 yılda bir gerçekleşen Ay ve Güneş tutulması olan Saros dönemini Babiller keşfetmişlerdir.
Mısırlılar
Nil nehri taşkınları tarım alanlarına zarar vermesi Mısırlılara takvim tutma zorunluluğuna ön ayak olmuştur. Güneş’i temel alarak geliştirdikleri takvim ile bir günün 24 saat olduğunu hesaplamışlardır.
Orta Asya Türkleri
Evrenin demir bir kazık etrafında dönen kubbe olduğu düşüncesine sahip olan Türkler 12 Hayvanlı Türk Takvimini kullanmışlardır. Bu düşüncelerinden dolayı kutup yıldızını “Demirkazık” olarak adlandırmışlardır.
Eski Yunanlar
Eski Yunanlılar ilk evren modellerini oluşturmuşlardır. Thales, Dünya’nın suda yüzen yassı bir disk olduğunu, Anaksimender, Dünya’nın uzayda yüzen bir silindir olduğunu düşünmüştür. Pisagor ise Dünya’nın yuvarlak olduğunu ileri süren ilk bilim adamıdır. Aristo, Battlamyus ve Hipparchus yer merkezli evren modellemesini öne atmıştır. Gezegenimizin hareketlerini bu tip modellemelerle anlamaya ve açıklamaya çalışmışlardır. Heraklit ise Dünya’nın kendi etrafında döndüğüne her zaman dile getirse de o zamanlarda bu düşünce kabul görmemiştir. Güneş merkezli ilk evren modelini ise Aristarchus bulmuştur.
İslam Dünyasında Astronomi
Modern gözlemevlerinin kuruluşu ile İslam dünyası astronominin gelişmesine çok önemli katkılarda bulunmuştur. El-Biruni ise Kanun ismindeki eserinde Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüyor olabileceğini belirtmiş ve yerkürenin çevresini hesaplamayı başarmıştır. 1260’lı yıllarda İlhanlı hükümdarı tarafından Tebriz’de yapılan gözlemevi ile Güneş gözlemleri için yeni aletler geliştirilmiştir. Kadızade Rumi ile Ali Kuşçu Osmanlı döneminin önde gelen astronomlarıdır.
Avrupa’da Astronomi
Avrupa’da Hristiyanlığın yaygınlaşması ile Aristo’nun fikirlerinin kabul görmemesi astronomide bir dönem geride kalmasına neden olsa da Rönesans ile birlikte İslam bilginlerinin yazmış oldukları tercüme edilerek astronomi yeniden gelişmeye başlamıştır. Nicolaus Copernicus ile Güneş merkezli evren benimsenmiştir. Tycho Brahe ise Ay ve Güneş’in Dünya etrafında, diğer gezegenlerin ise Güneş etrafında dairesel hareket yaptıklarını kabul eden bir modelleme geliştirmiştir. Teleskobun icadı ise bu çalışmalara hız kazandırmıştır. Galilei Samanyolu galaksisinin çok sayıda yıldızdan meydana geldiğini gözlemlemiştir. Güneş’in kendi etrafında 26 günlük periyotlarla dönme hareketi yaptığını bulmuştur. Astronomiye en önemli katkıyı yapan isim ise Sır Isaac Newton’dur. Newton evrensel çekim yasasında Güneş ve gezegenlerin arasındaki çekim kuvvetini, Güneş ile gezegenlerin birbirine olan uzaklığının karesi ile ters orantılı olduğunu hesaplamıştır.
Astronominin Diğer Bilimlerle İlişkisi Ve Alt Dalları
Bazı tapınakların astronomik gözlemler yapılmak istendiği için oluşturulduğu düşünülmektedir. Aynı şekilde gözlemevlerinin kuruluşu sırasında astronomlar, meteoroloji ve coğrafya bilimlerinden yararlanılır. Alt dallarını ise şu şekilde açıklayabiliriz:
ARKEASTRONOMİ: İnsanların geçmişte gökyüzü ile ilgili olayları nasıl inceleyip yorumladıkları araştıran bilim dalıdır.
ASTROMATEMATİK: Gök cisimlerinin yörüngeleri ile ilgili matematiksel hesaplamaları yapar. Ayrıca gözlemlerden elde edilen sayısal verilerin yorumları bu bilim dalında yapılır.
ASTROFİZİK: Gök cisimlerinden yayılan elektromanyetik dalgalardan elde edilen verileri yorumlar. Gök cisimleri ve yıldızlar arası ortamdaki madde-ışınım etkileşimi astrofizik alanına girer.
ASTROBİYOLOJİ: Evrendeki olası yaşam formlarının oluşum ve gelişimin inceler.
ASTROJEOLOJİ: Gezegenlerin, doğal uyduların, gök taşların vb. gök cisimlerin yapılarını inceler.
Astronomide Kullanılan Araçlar
Dürbünler
Birbirinin aynı veya simetrik mercekler grubunun aynı noktaya odaklanarak yerleştirilmesi ile oluşan araçlardır. Kolay taşınabilir olmaları ile vazgeçilmez gözlem aracı olmaları sağlanmıştır. Cisimden ışık ışınlarının ilk ulaştığı yer objektif, gözümüzün dayalı olduğu göz merceği ise oküler olarak adlandırılır.
Teleskoplar
İlk teleskop 17.yy.ın başlarında gözlükçü Hans Lippershey tarafından icat edilmiş olsa da 1609 yılında Galilei tarafından gökyüzü gözlemlerinde kullanılmıştır. Gök cisimleri en büyük teleskop ile de nokta şeklinde görülür fakat yakın gök cisimleri daha net ve büyük görünür. Gök cisimlerinden gelen ışınları bir noktada toplayıp gök cisimlerinin daha parlak görünmesini sağlar. Mercek veya ayna kullanarak oluşturulan sistemlerle görüntünün elde edildiği teleskoplardır. Mercekli teleskoplar gezegen Ay ve yıldız çiftlerinin gözlemlenmesi için uygundur fakat uzak galaksilerin gözlenmesi için uygun değildir. Melez teleskoplar ise derin uzay gözlemi ve yeryüzü gözlemlenmesine uygundur. Radyo teleskoplarının daha duyarlı olması için ileri bilgisayar teknolojisinden yararlanılır. 1990 yılından beri Dünya yörüngesinde görev yapan Hubble uzay teleskobu ile elde edilen görüntüler, bugüne kadar görünür ışıkta elde edilen en detaylı görüntülerdir. Hubble dışında Compton gama ışınları gözlemevi, Chandra, X ışınları gözlemevi ve Spitzer, Uzay teleskobu NASA’nın Dünya atmosferi dışına yerleştirdiği farklı dalga boylarındaki ışıklar ile veri toplayan teleskoplardır.
Uydular
Gezegen ve doğal uydular, bilim insanlarının yapay uydular geliştirmek için esin kaynağı olmuştur. Yapma uydu olarak da adlandırılan bu teknoloji ürünleri kullanım amaçlarına göre birçok uydu tipleri vardır. Haberleşme uyduları, astronomi uyduları, meteoroloji uyduları, keşif uyduları ve navigasyon uyduları uydu çeşitlerine örnektir.
Daha fazla içeriklere göz atmak için Bilmiyorum Deme Sitemizi ziyaret edebilirsiniz.