Dini Alanda Sosyal Çatışma Nedir?
Sosyal Çatışma İmkânı Olarak Dinin Toplumsal İşlevleri;
Sosyal çatışmanın temelinde taraflar arasında farklılık arz eden çıkar ve amaçlar yatmaktadır. Bu çıkar ve amaçlar sosyal bir mücadeleyi mümkün kılmaktadır. Mücadelenin sebebi; tarafların sadece bir tarafa yeterli olabilecek gücün ele geçirme çabasıdır. Yani sosyolojik çatışmanın temelinde mevcut olan gücü elde etme arzusu yatmakta, bu arzu doğrultusunda da gücü elde etmek için birtakım toplumsal gruplaşmalar oluşmaktadır. Her toplumsal grubun çıkarı ve amaçları farklıdır, bunlara bağlı olarak ise bir çatışmalar yaşanabilmektedir. Din ise bireylere ve toplumlara zihniyet kazandırabilme özelliğine sahiptir. İnsalara kazandırılan bu zihniyet bireylere ve toplumlara hedefler göstermekte ve bu bağlamda din sosyal çatışmanın oluşmasına sebep olan faktörlerden biri olmaktadır. İslam dini için Hadisi Şerif motivasyonu ile istanbulun ve Roma’nın fethi hedefleri ya da Hiristiyanlık için geçmişte yaşanan haçlı seferleri örnek gösterilebilir. Hilâfetçilik, ümmetçilik, islamcılık, cihatçı selefilik, vehhabîlik, anti-siyonizm, antisemitizm ve anti-hristiyanlık gibi ideolojilere sahip olan ve Suriye’de bir çok katliam gerçekleştiren İŞİD terör örgütü dinin sosyal çatışmada ne kadar etkili olabileceğinin en güncel örneklerinden biridir.
Kesişen Dini Sınırlar ve Dini Çatışma
Dinler arasında bir çatışmanın gerçekleşmesi için bir dinin diğer dinler hakkında dışlayıcı bir hüküm bildirmesi ya da dinin önde gelen şahsiyetlerinin bu yönde bağlayıcı olduğu düşünülen fikirler beyane etmesi gereklidir. Böyle emirlerin veya fikirlerin bulunması o dinin diğer dinler ile farklılaşan amaçlara ve çıkarlara sahip olduğu anlamına gelmektedir. İŞİD terör örgütünün selefilik, anti-semitizm ve anti-hristiyanlık gibi ideolojileri bu örgütü islamiyet, hristiyanlık ve musevilik için bir tehdit unsuru haline getirmektedir. Müslümanlar ve Hrıstiyanların tarihde Kudüs için savaşması da kesişen dini sınırlar içerisinde oluşan dini çatışmaya başka bir örnektir.
Aynı Dini Sınırlar İçinde Dini Çatışma;
Aynı dinin sınırları içinde de çıkarlar ve amaçlar farklılaşabilmektedir. Hristiyanların Otuz Yıl Savaşları bunun en açık örneklerinden biridir. Abbasi Devletinin Karmatiler, Büveyhogulları ve Fatimiler ile yapmış oldukları savaşlar yine bu hususta örnek verilebilir. İŞİD’in tekfirci anlayışı aynı dini sınırlar içerisinde yaşanan çatışmalara sebep olmaktadır.
Dini Çatışmanın Marjinal Yüzü: Dini Köktencilik;
Fundamentalizm yani dini köktencilik, dinin bir emrinin kesin olarak yapılması gerektiğine ve bu uğurda yapılan iyi-kötü her şeyi mubah ve meşru görmektedir. Kökten dinciler dinin emirlerine sıkı sıkı bağlıdırlar. Dini köktencilerin faaliyetleri, dini bir hüviyet taşımaz ve dinin genel ilkelerine ayrıdır. Dini köktenciler modernlik, sekülerlik ve laiklik kavramlarına karşı sert tavır taknmaktadır. Bu bağlamda sekülerlik, laiklik ve modernlik, dini köktenci zihniyetin oluşmasına katkı sağlamatadır. Müslüman dini köktencilikte dini metinlerin yorumlanması ve sorgulanması söz konusu değildir bunlara kelimesi kelimesine uymak esastır. Hristiyanlık dini köktenciliğinde ise geleneksel Hristiyan inançlarının muhafaza edilmesini ve onlara koşulsuz inanılmasını savunmakta evrime ve kürtaja karşı sert bir tavır söz konusudur. İsa peygamberin dünyaya yeniden geleceğine inanmak bu zihniyetin esaslarındandır. Ku Klux Klan, Christian Identity, İŞİD, Hizbullah ve El-Kaide gibi ideolojik örgütlenmeler dini köktencilik anlayışı ve zihniyeti için açık örnektirler.
Modernizmle Doku Uyuşmazlığı: Sekülerleşme ve Dini Çatışma;
Sekülerizm ve laiklik dini derinden etkileyen aydınlanma düşüncesi ile ivme kazanmış ideolojilerdir. Bu ideolojilerin oluşmasıyla ve toplumda karşılık görmesiyle din ve din kurumlar iç bunalımlar yaşamaya başlamıştır. Bu iç bunalımın genel olarak iki sonucu doğurmuştur. Bunların ilki sekülerizm ve laikliği dışlamayan bir dini anlayıştır ve buna örnek olarak Avrupa, Amerika ve Türkiye din-devlet ilişkileri örnek gösterilebilir. İkicisi ise sekülerizm ve laikliği dışlayan anlayıştır. Sekülerizm ve laiklik ile Doku uyuşmazlığı yaşayanlara kökten dinci gruplar, muhafazakar dinciler, geleneksel din kurumu; İran, Sudan ve Suudi Arabistan gibi devletler örnek teşkil ederken, bireyci ve rasyonalist dini anlayış ve zihniyetine sahip olanlar olumlu bakmaktadırlar. Eşcinselliğe, biseksüelliğe ve trans-seksüelliğe ve benzerleri hakkındaki düşüncelerini sahip oldukları din zihniyeti ve anlayışı doğrudan bir etkide bulunabilmektedir.
Bu yazımızın da sonuna gelmiş bulunmaktayız. Sağlık, Spor, Bilgi, Teknoloji, Finans ve daha fazla içeriklere göz atmak için Bilmiyorum Deme sitemizi ziyaret edebilirsiniz.