Fil Hastalığı Nedir?
Fil hastalığı, tıbbi literatürde lenfödem olarak geçen ve son yıllarda oldukça sık görülen hastalıklardan bir tanesidir. Lenfödem, lenf sıvısının vücuttaki miktarının artması ve lenf bezlerinin tıkanması sonucu meydana gelen şişlikler ile kendisini göstermektedir. Bu şişlikler daha çok kol ve bacaklarda ya da aynı anda her ikisinde de görülebilmektedir.
Meydana gelen şişlikler, estetik görüntüyü bozması ve yaşam kalitesine olumsuz etki etmesinden ötürü hastaları sadece fizyolojik olarak değil, psikolojik ve sosyal açıdan da oldukça fazla etkileyebilmektedir. Bu nedenle erken tanı ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması hastalığın neden olduğu belirtileri ortadan kaldırmak/azaltmak noktasında oldukça önemlidir.
Fil Hastalığı Neden Olur?
Lenf sıvısı, dolaşım sisteminin yapı taşını oluşturur ve asli görevi hücreler arasında var olan boşlukları doldurmaktır. Bu sıvı, lenf sistemi tarafından kontrol edilmektedir. Lenf sıvısının görevini yerine getirebilmesi için, miktar olarak belirli bir dengenin sağlanması önemlidir.
Ancak lenf bezlerinde ya da düğümlerinde meydana gelen problemler bu dengenin bozulmasına yol açmaktadır. Lenf bezlerinde meydana gelen bozulmalar ve tıkanıklıklar lenf sıvısının boşaltılamamasına, dolayısıyla bu da kol ve bacaklarda sıvı birikmesine ve şişliklere neden olmaktadır.
Fil hastalığı, lenf sisteminin düzgün çalışmaması sonucu ortaya çıkan, uzun süreli ve kronikleşebilen bir rahatsızlıktır. Belirtilerin gözlemlenmesinden hemen sonra tedaviye başlanması hastalığın seyri ve tedavinin gidişatı açısından çok mühimdir. Aksi halde hastanın durumu daha kötüye gidebileceğinden, uygulanan tedavi istenilen sonuçları vermeyecektir.
Fil Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Lenfödem hastalarında en yaygın görülen semptomların başında kol ve bacaklarda meydana gelen şişlikler yer almaktadır. Bu şişlikler bireylerin fiziksel görüntülerini olumsuz anlamda etkileyecek kadar ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Bununla birlikte kullanılan kıyafetlerin, aksesuarların dar gelmesi, kullanılamaması gibi şikayetler lenfödem hastalarında en yaygın görülen durumlardan bir tanesidir.
Kol ve bacaklarda meydana gelen şişlikler, hastalığın ilk evrelerinde geçici olabilmektedir. Geçici olması ya da gün içerisinde görünüp kaybolması tedaviyi geciktirmek için bir neden olmamalıdır.
Başlangıçta önemsenmeyen, çok hafif ya da basit görülen belirtiler, şişlikler, ilerleyen zamanlarda kalıcı hale gelerek daha rahatsız edici boyutlara ulaşabilmektedir. Fil hastalığı yaşayan kişilerde sıklıkla görülen sıvı toplanmaları ve şişlikler dışında karşılaşılan diğer belirtiler de şöyledir:
- Sürekli ağrı hissi,
- Parmaklar dahil olmak üzere kol ve bacakların bir kısmında ya da tamamında meydana gelen şişlikler,
- Vücutta ağırlık hissetme,
- Rahatsız hissetmek, rahat hareket edememek,
- Hareketlerin azalması, minimum seviyelere düşmesi,
- Tekrarlayan ağrılı enfeksiyonlar,
- Cilt lekeleri,
- Derinin gerilmesi, deride sertleşme,
Belirtiler ya da belirtilerin şiddeti kişiye ya da hastalığın durumuna göre değişebilmektedir. Hastalığa bağlı olarak meydana gelen bu belirtiler ya da şişlikler, başta kişiyi çok fazla etkilemediği için önemsenmeyebilir.
İlk aşamada çok tehlikeli görünmeyen semptomlar, tedavi edilmediği takdirde özellikle kol ve bacaklarda hareket kabiliyetinin tamamını kaybetmeye gidebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Fil Hastalığı Tedavi Yöntemleri
Fil hastalığı, henüz belirli bir tedavi yöntemine sahip değildir. Ancak uygulanan tedavi yöntemlerinin asıl amacı; lenf sisteminde meydana gelen düzensizlikleri ortadan kaldırarak sıvı akışını sağlamak ve sıvı birikmesine engel olmaktır. Uygulanan tedavi hastalığın tamamen iyileşmesine yönelik değil, belirtileri azaltarak sebep olduğu olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Lenfödem tedavisinde ek olarak varis çorabı gibi sıkıştırmayı sağlayan giysilerden de yardım alınmaktadır. Bu özelliklere sahip giysiler belirli bir yerde sıvı birikmesini engelleyerek şişliklerin önüne geçmekte ve semptomların hafifletilmesinde büyük yarar sağlamaktadır.
Lenfödem tedavisinde belirtilerin durumuna göre diğer branşlardan destek almak gerekebilmektedir. Örneğin; ciltte meydana gelen ağrılı enfeksiyon ya da cilt bakımı ve temizliği konularda alanında uzman bir cildiye doktorundan kesinlikle yardım alınmalıdır. Sonrasında lenf bezlerini harekete geçirmek ve uzuvların hareket kapasitesini artırabilmek adına düzenli egzersiz ve fizyoterapist desteği de sağlanmalıdır.
Hastalığın ortaya çıkardığı olumsuzlukları hafifletmek için uygulanan bu yöntemler dışında, tedavi esnasında gerek görüldüğü takdirde hastalar alanında uzman psikiyatristlere de yönlendirilebilmektedir.
Fil Hastalığı Bitkisel Tedavi
Fil hastalığı tedavisinde kullanılan bazı bitkisel yöntemler mevcuttur. Bu yöntemlerde de asıl amaç şişlik olan bölgeye masaj yaparak şişliği azaltmak ve ağrıları hafifletmektir.
Karpuz lifli ve bol miktarda su içeren bir meyve olduğundan sürekli olarak tüketilmesi gerekmektedir. Bunun dışında papatya çiçeği, lahana yaprağı, selvi kozalağı, biberiye, katran gibi bitkiler kaynatılarak macun haline getirilir ve problem yaşanan bölgeye sürülür. Bu gibi uygulamaların bilimsel bir kanıtı olmamakla birlikte halk arasında hala uygulanan yöntemler arasındadır.
Fil Hastalığı Hacamat
Hacamat, vücutta bulunan, deri altında biriken toksinlerin kanın vakumlanmasıyla dışarı atılması işlemidir. Aynı zamanda dolaşımı hızlandırdığı ve ödem atmaya yarar sağladığı bahsedilen faydaları arasındadır. Bu nedenle özellikle son dönemlerde fil hastalığı tedavisinde de kullanılan yöntemlerden birisi haline gelmiştir.
Fil Hastalığı Ameliyatı
Lenfödem tedavisinde ameliyat uygulanmış en eski yöntemlerden birisidir. İlk zamanlarda yapılan ameliyatlarda bacakta büyük bir kesik açılarak biriken sıvının temizlenmesi işlemi uygulanmıştır. Ancak bu yöntem oluşan ameliyat izi ve tedavinin uzun soluklu bir fayda sağlamaması sonucunda çok fazla uygulanmamıştır.
Uygulanan diğer bir ameliyat yöntemi de lenf ve toplardamarları birleştirme ameliyatları olup, ameliyat izi sorunu çözülse de hastalığın tekrarladığı görülmektedir. Bu nedenle kesin çözümler içeren yöntemler fil hastalığı tedavisinde hala uygulanamamaktadır.