Rusya ve Ukrayna Niye Savaşıyor?
Günümüzde savaş kavramı artık tüm dünyanın kabul ettiği ve korktuğu bir gerçek haline gelmektedir. Birçok insan buna çocuklar da dâhil savaş kavramının anlamıyla bazen sanal ortamda bazen de hayatlarında deneyimleyerek tanışmaktadır. Ülkelerin kendi çıkarları ve istekleri doğrultusunda kendi aralarında veya kendi içlerinde yaptıkları bu silahlı eylemler dünyanın tarihini ve en çokta o coğrafyada yaşayan insanların hayatlarını etkilemektedir.
Bu etki 2022 yılının Şubat ayında başlayan Rusya Ukrayna savaşında da bütün açıklığıyla gözlemlenmektedir. Her savaşta olduğu gibi Rusya ve Ukrayna savaşının da sebepleri ve nedenleri vardır. Bu sebep ve nedenleri anlaya bilmek için öncelikle Rusya ve Ukrayna’nın ortak tarihine bakılması gerekmektedir.
Rusya ve Ukrayna’nın Tarihi Geçmişi
Rusya ve Ukrayna ortak kökleri ve kültürleri olan iki ülkedir. Bu ortak kökler 19.yy’da Kırım Hanlığının İşgalinden sonra atılmaya başlanmıştır. O dönemin Rus İmparatorluğu’nun yürüttü ‘’Büyük Rus Ulusu Projesi’’ ile işgal ettiği topraklardaki halklar slavlaştırılmaya çalışılmaktadır. Ukrayna’da bu proje kapsamında dil, din ve kültürel olarak değişime uğramıştır. Yaklaşık 220 yıl süren bu süreç içerisinde Ukrayna giderek slavlaşmış ve Rus kültürünü kendi kültürü gibi benimsemiştir. Bu dönüşüm projesi Ukrayna için 1917 tarihinde Rus İmparatorluğu yıkılıncaya kadar sürmüştür.
1919 yılında Rus İmparatorluğunun yıkılışından sonra Ukrayna toprakları doğu batı olarak ikiye bölünmüştür. Ukrayna’nın doğu kısmında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulurken Rus İmparatorluğunun bıraktığı büyük mirası alma ve siyasi boşluğu doldurma görevi 1922 yılında kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine kalmıştır. SSCB’nin izlediği bu politika gereği kurulduğu yıl zaman kaybetmeden Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kendi bünyesine katmıştır. Ukrayna’nın doğusu yani Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kendi kimliğini kazanamadan Rus imparatorluğunda olduğu gibi tekrar Rus hâkimiyetine girmiştir.
Ukrayna’nın batı topraklarında ise 1919 yılında Batı Ukrayna Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. Aynı doğu tarafında olduğu gibi Batı Ukrayna Halk Cumhuriyeti de çok uzun ömürlü olamayarak Polonya tarafından işgale uğratılıp bağımsızlığına son verilmiştir. Fakat Doğu Ukrayna’dan faklı olarak başka bir milletin boyunduruğuna giren Batı Ukrayna farklı bir kültürlerle etkileşime girerek karakteristik olarak değişmiştir.
Bu esaret 1939 yılında başka bir esaretle sona ermiştir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği II. Dünya Savaşında Polonya bünyesindeki Batı Ukrayna’yı da kendi bünyesine katarak Ukrayna topraklarını tekrar bir bütün haline getirmiştir. Fakat aradan geçen 20 yıl içinde Batı Ukrayna halkı Rusların onlar için oluşturduğu bakış açılarından daha farklı bakış edinmişlerdi. Bu durum da Batı Ukrayna’nın yönetilmesini zorlaştırmaktaydı.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yönetimi için Ukrayna’nın yeri diğer yönetimi altındaki ülkelerden hep farklı bir yere sahip olmuştur. Ukraina kelimesinin Rusçada uç ülke veya sınır ülke anlamına gelmesinden de anlaşılacağı gibi Ukrayna Avrupa ile Rusya arasında tampon bölge görevi üstlenmekteydi. Tampon bölgesi olarak görülen Ukrayna 45 milyon nüfusu ile SSCB’nin Rusya Federasyonundan sonraki en kalabalık ülkesidir.
Ukrayna aynı zamanda Avrupa’nın en büyük yüz ölçümüne sahip ülkesidir. Bunun yanı sıra yönetimsel açıdan da SSCB’nin imtiyazlı ederasyonlarındandır. Örneğin Ukrayna Federasyonu Birleşmiş Milletlerde SSCB’yi temsil eden Rusya ve Belarus Federasyonuyla birlikte üç federasyondan biriydi. Hatta SSCB’nin dağılması için toplanılan Misk Zirvesi de yine Ukrayna Federasyonu, Belarus Federasyonu ve Rusya Federasyonu tarafından imzalanarak kabul edilmiştir.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Birliğinin Dağılmasından Sonra Rusya ve Ukrayna 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden on beş ülkeden biride Ukrayna’ydı. Ukrayna yıllarca Rusya’nın boyunduruğu altında geçirdiği zamandan sonra ilk kez kendi kararlarını alan bir ülke olmayı başarmayı denemekteydi. Bu denemeleri sağlam bir dayanağa dayandırmak için 1996’da yayımlanan Ukrayna Anayasası ile ülke yirmi dört bölgeye ayırdılar.
Bu yirmi dört bölge dışında kalan Kırım’a ise özerklik verildi. Fakat yaptıkları birçok girişime rağmen bulunduğu coğrafya bakımından gerek Rusya gerek Avrupa ile sıkı ilişkilerinin olması hükümetlerin bir istikrar oluşturamamalarına neden olmaktaydı. Doğu Ukrayna halkı Rusya Federasyonuna yakın politikaları desteklerken Batı Ukrayna halkı Avrupa Birliğine yakın politikaları desteklemekteydi. Bununla birlikte 1990 – 2014 yılları arasında Ukrayna on sekiz hükümet değiştirmiş ve yönetimsel olarak bir istikrara kavuşamamıştır.
Soğuk savaş dönemi Batı bloğunun yani ABD ve Avrupa’nın zaferiyle bitmiştir. Bu zafer Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Birliğinin sonunu getirirken Ruslar için şimdiye kadar güçlü oldukları bu on beş devlette ikinci sınıf vatandaş konumuna düşmelerine sebep olmuştur. Bunun dışında Rusya, Kazakistan ve Ukrayna’daki verimli tarım arazilerini, Azerbaycan’daki petrol ve doğalgaz kaynaklarını kaybetmiştir.
Bu zenginliklerden vazgeçmek Rusya Federasyonu için kolay olmayacağından sık sık bu ülkelerin siyasi yapılarına müdahale bulunmaktadır. Bu müdahalelerle kendi çıkarları doğrultusunda bu ülkeleri yönetmeye ve yönlendirmeye çalışmaktadır. Sözel müdahalelerin yeterli gelmediği durumda silahlı eylemlerle istediği sonucu elde etmektedir.
Ukrayna içinde günümüzde durum aynıdır. Şuan başta bulunan Ukrayna Hükümeti Avrupa yanlısı izlediği politikalar sonucunda birçok kez Rusya federasyonu tarafından sözel uyarılmıştır. Bu uyarıların dikkate alınmadığını bahane eden Rusya Federasyonu silahlı eylemlerle ülkeyi işgal edilmeye çalışılmaktadır.
Yine aynı sebeplerle 2014 yılında Kırım’ı ilhak ederek kendisine katan Rusya Federasyonu ile Ukrayna’nın ilişkileri zaman içerisinde daha da gerilerek tırmanmaya devam etmiştir. Avrupa ve ABD’ye göre bu sorun Rusya’nın tarihinden kaynaklanan bir kriz olması nedeniyle bu savaşa silahlı bir müdahalede bulunmak istememektedirler. Ekonomik kısıtlamalarla alınan tedbirlerde Rusya Federasyonunu durdurmak için yeterli olmamaktadır.
Bu yazımızın da sonuna gelmiş bulunmaktayız. Sağlık, Spor, Bilgi, Teknoloji, Finans ve daha fazla içeriklere göz atmak için Bilmiyorum Deme sitemizi ziyaret edebilirsiniz.